24 Temmuz 2021 Cumartesi

KÖY ENSTİTÜLERİ MARŞI ( ZİRAAT MARŞI )







KÖY ENSTİTÜLERİ MARŞI

Sürer, eker, biçeriz güvenip ötesine.

Milletin her kazancı, milletin kesesine.

Toplandık baş çiftçinin Atatürk'ün sesine

Toprakla savaş için ziraat cephesine.

Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz.

Biz yurdun öz sahibi, efendisi, köylüyüz.

İnsanı insan eden, ilkin bu soy, bu toprak

En yeni aletlerle, en içten çalışarak,

Türk için, yine yakın dünyaya örnek olmak,

Kafa dinç, el nasırlı, gönül rahat, alın ak.

Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz.

Biz yurdun öz sahibi, efendisi, köylüyüz.

Kuracağız öz yurtta dirliği, düzenliği.

Yıkıyor engelleri ulus egemenliği.

Görsün köyler bolluğu, rahatlığı, şenliği.

Bizimdir o yenilmek bilmeyen Türk benliği

Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz.

Biz yurdun öz sahibi, efendisi, köylüyüz.

* * * * * * * * * * * * * * * * * Güftesi B. Kemal çağlar tarafından yazılan ve bestesi A. Adnan Saygun tarafından yapılan bu marş, önce 'ZİRAAT MARŞI' olarak düzenlenmiş daha sonra bütün köy enstitülerinin ortak marşı olmuştur.

* * * * * * * * * * * * * * * * * *

KÖY ENSTİTÜLERİ MARŞI

A.Adnan SAYGUN Ziraat Marşı (Düzenleme:Muammer SUN) Şef Gürer AYKAL EBBSO - https://www.youtube.com/watch?v=XpFIu7AGT_Q

18 Temmuz 2021 Pazar

1940' lı yıllar: ISPARTA GÖNEN KÖY ENSTİTÜSÜ YERLEŞİMİNDEN GÖRSELLER







1940' lı yıllar: ISPARTA GÖNEN KÖY ENSTİTÜSÜ YERLEŞİMİNDEN GÖRSELLER  

SEVGİLİ DOSTLARA ARMAĞANIMIZDIR.  

SELAM OLSUN KÖY ENSTİTÜSÜ GELENEĞİNDEN SEVGİLİ ÖĞRETMENLERİMİZE, 

SONSUZLUĞA UĞURLADIĞIMIZ BÜYÜKLERİMİZİ ÖZLEMLE ANIYOR, YAŞAMDA OLAN SEVGİLİ BÜYÜKLERİMİZE SAĞLIK VE GÖNÜLLERİNCE BİR YAŞAM DİLİYORUZ...... 

DOSTLUK VE ESENLİK DİLEKLERİMİZLE...

16 Temmuz 2021 Cuma

Köy Enstitülerine dair: Bir müfettiş okulu teftiş için görevlendirilir...

Köy Enstitülerine dair: Bir müfettiş okulu teftiş için görevlendirilir...

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bayan müfettiş, bir okulu teftiş etmek için görevlendirilir:

Müfettiş okula gitmek için yola koyulur ancak yolda arabası hararet yapar ve aracı çalışmaz. Oradan geçen bir çocuk araca doğru yanaşarak yardıma ihtiyacının olup olmadığını sorar.
Müfettiş: Araçlardan anlar mısın?
Çocuk: Babam tamircidir ben de bazen ona yardım ederim.
Arabanın motoruna bir bakış attıktan sonra, alet-edevat çantasını ister. Çocuk birkaç dakika uğraştıktan sonra, müfettişten aracı çalıştırmasını rica eder. Bu arada müfettiş bütün bu olanları dehşet içerisinde izliyordu. Araç tekrardan hareket etmeye başladı! Çocuğa teşekkür etti ve bu saatte neden okulda olmadığını sordu.
Çocuk: Bugün okulumuza müfettiş gelecekmiş ve öğretmenin dediğine göre benim sınıfın en tembel öğrencisi olmamdan dolayı evde kalmam gerekiyormuş.
Fikir: Yetenekler böyle bitirilir. Zeka ve üreticilik sadece dersi anlamak ile alakalı bir şey değildir. Her şahsı, yeteneklerini ortaya çıkarabilmek için uygun ortama koymak gerekir.
Köy Enstitülerinde her çocuk ilgi alanı ve yeteneğine göre değerlendirilip ona göre eğitiliyordu. Bütün öğrencilere standart dersler verilmiyordu.
Köy enstitülerinin duvarında ise şöyle yazıyordu:
"Burada hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş yüzmeye zorlanmaz…”

* * * * * * * * * * * * *

Kaynak: “Tarih Tarih” Facebook Sayfası

https://www.facebook.com/tarihtarihsayfasi

https://www.facebook.com/tarihtarihsayfasi/photos/a.256344379673/10157556174829674/


12 Temmuz 2021 Pazartesi

Isparta Gönen KöyEnstitüsü - Türkan Dincel (Ünüvar)

1940' lı yıllar: ISPARTA GÖNEN KÖY ENSTİTÜSÜ GÜNLERİNDEN BİR GÖRSEL

SELAM OLSUN KÖY ENSTİTÜSÜ GELENEĞİNDEN SEVGİLİ ÖĞRETMENLERİMİZE, SONSUZLUĞA UĞURLADIĞIMIZ BÜYÜKLERİMİZİ ÖZLEMLE ANIYOR, YAŞAMDA OLAN SEVGİLİ BÜYÜKLERİMİZE SAĞLIK VE GÖNÜLLERİNCE BİR YAŞAM DİLİYORUZ.DOSTLUK VE ESENLİK DİLEKLERİMİZLE...

Kaynak: Yasemin Ünüvar Zengin / 1946: Isparta Gönen KöyEnstitüsü - Annem Türkan Dincel (Ünüvar) sağ altta. Saygı ve minnetle anıyoruz.

11 Temmuz 2021 Pazar

Pazarören Köy Enstitüsü kültür evi olsun

Pazarören Köy Enstitüsü kültür evi olsun

(Kaynak: aydinlik.com.tr)

Pazarören Köy Enstitüsü mezunları 77 yıl sonra bir araya geldi. Karaözü'nde hayatta kalan tek enstitü mezunu Kemal Özdermir de etkinliğe katıldı. Atıl bırakılan okulun kültür evi ve müze olarak değerlendirilmesi isteniyor

Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesindeki Pazarören Köy Enstitüsünden 1944'te mezun olan 95 yaşındaki Kemal Özdemir, 77 yılın ardından tarihi okulun bahçesinde eski mezunlarla bir araya geldi.

Sarıoğlan ilçesine bağlı Karaözü Mahallesi'nde yaşayan Özdemir'in anılarından, anlattıklarından etkilenen gelini Şerife Özdemir ile oğlu Tuncer Özdemir, alzaymır hastası babalarını tekerlekli sandalyeyle mezun olduğu okula getirdi.

Enstitünün diğer mezunlarına da ulaşan Özdemir ailesi, tarihi okulun bahçesinde yaşları 70 ile 95 arasında değişen mezunların sohbetine ortak oldu. Hastalığı nedeniyle konuşamayan Özdemir, gelininin sorduğu sorulara cevaplar vererek öğrencilik yıllarını anlatmaya çalıştı.

Mimar Ali Salman Pazarören Köy Enstitüsünden mezun olan bazı isimler, yapılan röportajların yer aldığı "İçinde Yaşayanların Anlatımıyla Pazarörenli Yıllar" kitabını Özdemir'e hediye etti.

TARİHİ MERDİVENLERDE ÖĞRETMEN MARŞI

Okulun tarihi merdivenlerine oturup eski günleri yad eden mezunlar, Öğretmen Marşı'nı okudu.

Özdemir'in gelini Şerife Özdemir, uzun zaman babasından Pazarören Köy Enstitüsü'ne dair anıları dinlediklerini söyledi.

"Babamın mezun olduğu okula gidip ona o günleri hatırlatmak benim hayalimdi" diyen Özdemir, "Babamın bu okulla ilgili çok anıları var, babamla beraber Karaözü halkının da anıları var. Karaözü'nde mezun sayısı çok fazla, Karaözü'nde enstitüden mezun 64 kişi var, bunlardan 61'i öğretmen, diğerleri sağlıkçı ve ziraatçilik yapmış. Babam da öğretmen olmuş. Gazi Eğitim Pedogoji bölümünü bitirerek 32 yıl emek verdiği ilköğretim müfettişliğinden emekli olmuş bir eğitim gönüllüsü" ifadelerini kullandı.

OKULA GİTMEK İÇİN YALVARDI

Dedesinin harp gazisi olduğunu anlatan Özdemir, şöyle devam etti:

"Babam köyde ilkokulu bitiriyor. Karasabanın arkasında tarlada uğraşırken dedemle tartışıyor, köy enstitülerini duyuyor. Babasına yalvarıyor oraya gitmek için, o zaman köyümüz Şarkışla'ya bağlı. Önce Şarkışla'ya yaya olarak gidiyorlar, babasını ikna ediyor ve kendisiyle beraber bir arkadaşıyla Pazarören'e geliyorlar. Babam 1940'da girmiş 1944 yılında ilk mezunlardan. Karaözü'nde hayatta kalan tek enstitü mezunu babam."

BİNAYA SAHİP ÇIKIN

Pazarören Mezunları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı İdris Talih de Özdemir ailesinin okula geleceğini duyunca ilk mezunlarını görmek istediklerini ve okula geldiklerini belirtti.

"Bizler bu okulun yetiştirmesi sonucu ekmeğini kazanmış insanlarız. Bu okulun kültür evi ve müze olarak değerlendirilmesi için derneğimizi kurduk. Bu binayı yaptırmak istiyoruz, yetkililere sürekli bu konuda başvurularda bulunuyoruz. Kayseri milletvekillilerine sesleniyoruz, Kayseri'de görev yapan tüm bürokratların yolu muhakkak bu enstitüden mezun olmuş bir kaynaktan geçmiştir. Burası Cumhuriyetin değeri, Cumhuriyet sayesinde bizler bugünkü konumumuza geldik. Bu okul olmasaydı ne ben avukat İdris olacaktım ne de başkası öğretmen olacaktı. Ya köyde çiftçi olacaktık ya da inşaatta işçi olacaktık. Tüm yetkililerden rica ediyorum, bu binaya sahip çıksınlar. Terk edilmiş olmasına rağmen dimdik ayakta."

Talih, dernek olarak okulun yeniden yaşatılması için her türlü desteğe hazır olduklarını belirterek, "Bize dernek olarak ne görev düşüyorsa gerek maddi gerek manevi gerek amele olarak bu yaşta kazma kürek çalışmaya razıyız. Burası koruma altına alınmış. Şu anda Milli Eğitim Bakanlığına bağlı. Biz gerekli tüm girişimlerde bulunduk, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi, Pınarbaşı Kaymakamlığı ile görüştük. Biz buradan mezun olmuş, buranın ekmeğini yemiş insanlar olarak buraya sahip çıkmak istiyoruz" diye konuştu.

* * * * * * * * * * * ** * * 

KAYNAK: aydinlik.com.tr / Kültür Sanat

https://www.aydinlik.com.tr/haber/pazaroren-koy-enstitusu-kultur-evi-olsun-250515 

6 Temmuz 2021 Salı

Kızılçullu Köy Enstitüsünden görseller

9 Eylül 1941 / İzmir. Kızılçullu Köy Enstitüsü öğrencileri tören geçişi...
Geçtikleri yol, Gümrük'ten Cumhuriyet Meydanı'na uzanan Atatürk Caddesi.

KAYNAK: “ İZMİR - ANI VE FOTOĞRAF “ FACEBOOK GURUBU / REFİK KÜRÜM

* * * * * * * *



KÖY ENSTİTÜSÜ MEZUNİYETİNDEN BİR ÖĞRETMENİMİZ / 1944

KÖY ENSTİTÜSÜ MEZUNİYETİNDEN BİR ÖĞRETMENİMİZ / 1944

KAYNAK: “ KÖY ENSTİTÜLÜLERİN ÇOCUKLARI ” FACEBOOK GURUBU /

Mustafa Akalın / 4 Temmuz, 2021

* * * * * * * * *


KEMALİST KÖY'Ü BU KADROLAR KURACAK



1939 yılında Yenigün dergisinde Kızılçullu Öğretmen Okulu ile ilgili çıkan bir haber. ( KAYNAK: “ ESKİMEYEN İZMİR FOTOĞRAFLARI - AGELESS IZMIR PHOTOGRAPHS” FACEBOOK GURUBU)

* * * * * * * * * 

https://www.facebook.com/photo/?fbid=10159307027633718&set=gm.2955977231339157

(Harika Erdemir - 4 Temmuz, 2021 - BUCA – İZMİR).


 

5 Temmuz 2021 Pazartesi

KÖY ENSTİTÜLÜ SEVGİLİ ÖĞRETMENİMİZE AİT 1950' Lİ YILLARIN TANIĞI BELGELER

 




KÖY ENSTİTÜLÜ SEVGİLİ ÖĞRETMENİMİZE AİT 1950' Lİ YILLARIN TANIĞI BELGELER: YEDEK SUBAYLIK YILLARI, YEDEK SUBAY OKULU DİPLOMASI VE YEDEK SUBAY TERHİS BELGESİ:
SELAM OLSUN KÖY ENSTİTÜSÜ GELENEĞİNDEN 
SEVGİLİ BÜYÜKLERİMİZE,
SONSUZLUĞA UĞURLADIĞIMIZ BÜYÜKLERİMİZİ SAYGI VE ÖZLEMLE ANIYOR, YAŞAMDA OLAN SEVGİLİ BÜYÜKLERİMİZE SAĞLIK VE GÖNÜLLERİNCE BİR YAŞAM DİLİYORUZ. DOSTLUK VE ESENLİK DİLEKLERİMİZLE...
* * * * * * * * *
Ali Sinan Demirkale: Ben İlkokulu Gazi İlkokulu’nda okudum. Öğretmenim o zamanların ünlü bir eğitimcisi olan Hüseyin Girgin’di.

Kendisi Gerali Köyü’ndendir. Köy Enstitüsü kökenli bir hocaydı. Ben de emeği çoktur. Galiba Hüseyin hocamız köy enstitüsünde gördüğü eğitimi bize de aktarmak istedi.

Mesela biz okulda piyano çalardık. Düşünsene Sarayköy’de bir ilkokulda 1960’ların başında bir piyano ve o piyanoyu çalmak isteyen öğrenciler vardı. Bunun yanında tiyatro yapardık. Duvar gazetesi çıkarırdık. Tiyatro kolunun açılmasında ben bir vesile ile katkıda bulunmuştum.

* * * * * * * * *
KAYNAK: https://saraykoyozlemi.blogspot.com/
http://saraykoyozlemi.blogspot.com/2023/01/ali-sinan-demirkale-hem-futbolda-hem-de.html

4 Temmuz 2021 Pazar

KÖY ENSTİTÜSÜ GÜNLERİNDEN BİR BELGE / Atila Girgin

KÖY ENSTİTÜSÜ GÜNLERİNDEN BİR BELGE:
GÖNEN KÖY ENSTİTÜSÜNDE AÇILAN TAMAMLAYICI BİR KURSA KATILIM BELGESİ.......

SELAM OLSUN KÖY ENSTİTÜSÜ GELENEĞİNDEN SEVGİLİ BÜYÜKLERİMİZE, SONSUZLUĞA UĞURLADIĞIMIZ BÜYÜKLERİMİZİ SAYGI VE ÖZLEMLE ANIYOR, YAŞAMDA OLAN SEVGİLİ BÜYÜKLERİMİZE SAĞLIK VE GÖNÜLLERİNCE BİR YAŞAM DİLİYORUZ...... DOSTLUK VE ESENLİK DİLEKLERİMİZLE....

“Köy Enstitülerini halk adına aydınlar kurdu, halk adına yine aydınlar yıktı. Halk, Köy Enstitülerini istiyordu da aydınlar onun için kurdu demek gerçeğe ne kadar aykırıysa, halk istemiyordu da aydınlar onun için yıktı demek de o kadar aykırıdır. Ama kuranlar mı gerçekten halktan yanaydılar, yıkanlar mı? Bu sorunun karşılığını vermek biz enstitülülere düşmez; ama merak edenlere şöyle bir yol gösterebiliriz: Baksınlar, kuranlar mı, yıkanlar mı daha çok çıkar peşindeydiler, kuranların kişisel kazancı ne oldu, yıkanlarınki ne?” ( Sabahattin Eyuboğlu – Köy Enstitüleri Üzerine / Cumhuriyet Gazetesi Aydınlanma Kitapları).
* * * * * * * * * 
Kendini herkesten akıllı saymak,akılsızlığın en kesin belirtisidir; kendisini herkesten daha akıllı sananlar da en çok politikacılar, en az da bilim adamları arasında görülür, görülmesi gerekir. 
Bir bilim adamı kendini herkesten daha akıllı sayıyorsa, siz de onu bilim adamı olamamış bir politikacı ya da politikaci olamamış bir bilim adamı sayabilirsiniz. 
Bizde böyleleri öteden beri çoktur. Bunlardan biri rütbesinin, cüppesinin gösterişine dayanarak ve kendi benzerlerine katılarak Köy Enstitülerinin bir ütopya olduğu fetvasını verdi. Bu fetva hiç bir Köy Enstitüsünün semtine uğramadan, kuruculardan hiç biriyle görüşmeden yıkıcı politikacı bilim adına desteklemek için verilmişti. 
Birkaç yıl içinde Türkiye'nin dört bir yanında gelmez denen suları getiren, yetişmez denen bitkileri, insanları umutlar ötesinde yetiştiren, bozkırlar ortasında on binlerce ışıklı pencere açan ve -hepsinden önemlisi- bunca yılgın köy delikanlısına bir ülkücülük aşılamış, güven vermiş, kapatıldıktan yirmi yıl sonra bile kuruluş bayramı kutlanan bir kuruma bir bilim adamı ütopya değil, gerçekleşmiş bir ütopya diyebilir olsa olsa, yurdunda ummadığı bir başarı sağlamış olduğunu görmenin sevinciyle.( Sabahattin Eyupoğlu - Köy Enstitüleri Üzerine / Cumhuriyet Gazetesi Kültür Kitapları ).