TARİH
DERSLERİ, çevreden başlayarak yakın yurt gezilerine çıkılarak,
kazılara katılarak etkin biçimde yapılıyordu. Öğrencileri
yakın çevredeki tarihsel eser ve olaylarla ilgilendirip onları
inceletmeye özendirmek, tarih bilinci ve kavrayışı kazandırmak,
Ulusal tarihimizi ve Kurtuluş Savaşımızı , insanlığın ileri
atılımları, önemli savaşları, devrimleri, reform hareketlerini,
bunların nedenlerini, ereklerini, koşullarını inceleterek;
toplumların tarih içindeki yerini, ''kendi toplumlarının öteki
toplumlar içindeki yerini kavratarak bugüne sağlıklı bakmalarına
yardımcı olmak hedefleniyordu.Tarihi kişiler, tarihsel anıları
olan kişiler enstitüye çağrılarak, anlattıklarından
öğrencilerin yararlanması sağlanıyordu.
Tonguç
bunu şöyle anlatıyor: "... Köy Enstitülerinde 1946'dan
önceki yıllarda bazı ülkücü öğretmenler, tarih öğretiminde
oldukça ileri adımlar atmışlardır. Öğrencilere yakın yurdun
tarihsel değerlerini tanıtma, onları yurt gezilerine çıkarma,
öğrencileri yazılı metinler üzerinde çalıştırma, derste
harita, resim ve çeşitli araçlardan yararlanma, yazılı inceleme
yapmaya hazırlama gibi yollar izlemişlerdir...”*
Tarih
dersleriyle,öğrencinin kendi toplumunun ve çevresindeki ulusların
devlet örgütü, ekonomisi ve teknik evrimini, tarihsel olaylarla
ilgili kurumların evrimini inceleyerek öğrencilerin bu konularda
bilinç kazanmasını sağlamak amaçlanıyordu. Eski uygarlıkları
ve sanatları tanıtarak öğrencileri uygarlığa özendirmek
gerekiyordu vb. (Program, s. 27)
Tarih
dersi ve çalışmaları öğrencilere tarihsel zamanları ve
günümüzü doğru kavrama alışkanlığı kazandırmak içindi.
Bir tarih yatağı olan Anadolu'nun dört bir yanında kurulan
enstitüler, o güne kadar hiçbir okumuşun el sürmediği, tersine
yağmaladığı tarihi değerleri korumuşlar, çevrelerine bunu
yaymaya çalışmışlardı.
Birinci
sınıflara haftada ikişer, üçüncü dördüncü sınıflara birer
saat olan COĞRAFYA DERSLERİnin amaçları:
"Öğrenciye
kendi çevresinden başlayarak, insan topluluklarının içinde doğup
büyüdükleri, doğayla insan arasındaki ve insanla yerküre
arasındaki ilişkileri inceleyerek, insanların bulundukları
çevreye esir olmadıklarını, daha iyi bir yaşam için elverişli
duruma getirilebilecek güçte olduklarını kavratmak. Dünyayı
yaşam kaynağı olması yönünden inceleyerek, öğrenciye bu
konuda bilinç kazandırmak ve çeşitli ulusların ekonomik, sosyal,
politik ve kültürel durumlarını ana hatlarıyla tanıtıp, yaşam
düzeylerinin nedenlerini görmek. Ulusların birbirlerine olan
gereksinimlerinin ve ortak çıkarlarının bilincine vardırmak.
Coğrafya olaylarını öğrenme, tanıma ve okuma alışkanlığı
kazandırmak, onlara ülkeyi her gün biraz daha bayındır, verimli,
zengin, seçkin bir ülke durumuna getirme ülküsünü aşılamak.
Coğrafya konularını işlerken, kendi ülkemizin sorunlarını göz
Önünde tutmak, doğal zenginlikleri, tarım ve sanayi ürünlerini,
ulaşım olanaklarını incelemek, ülkenin coğrafi konumunu iyi
kavratmak..."** olarak belirlenmişti.
Bu
amaçlara ulaşmada göz önünde tutulacak ilkeler:
*Öğrenciye
gözlem alışkanlığı kazandırılması;
*yurt
ve çevre gezileri yaptırarak ülkenin coğrafyasını kavramaları;
*kroki,
plan, harita yapma ve kullanma alışkanlığı verilmesi;
*coğrafya
dersi çerçevesinde yaratıcı çalışmalara yöneltilmesi,
*Meteorolojik
gözlem ve çalışmalar yapılması, bu konudaki halk inanış ve
bilgileri incelenerek dayandığı deneylerin enstitülerde
kullanılması;
*coğrafya
araçlarından en iyi şekilde yararlanılması;
*çeşitli
araçlar, coğrafya tabloları ve haritaların bir yerde bulundurulup
gösterilmesi.
*Enstitü
kitaplığında öğrencilerin kolayca yararlanacağı ve coğrafya
konularını içeren kitaplar, özellikle ekonomik coğrafya için
özel haritalar bulundurulması.
*Her
enstitüde öğrenci emeğiyle yapılacak koleksiyonların (toprak,
maden, bitki ağaç vb.) enstitünün belli bir yerinde toplanması.
*Belli
bir yere konulacak sabit karatahtaya, her ayın coğrafya olaylarının
yazılması vb.
*Öğrencilere,
yakın çevre ve yurt gezilerine çıkarılarak ülkeyi, çevreyi
yakından tanımaları için gözlem, inceleme gezileri yaptırılması
vb,(Program, s. 60)
Enstitüler
arası yapıcı ekiplerin gidiş gelişleri, birinci amaçların
yanında öğrencilerin ülke coğrafyasını öğrenmelerine başka
okullarda olmadığı kadar büyük bir katkı sağlıyordu. Her yıl
bir enstitüden ötekine giden yapıcı ekipleri, ayrıca bir yurt
gezisine çıkarılarak coğrafyanın her alanıyla ilgili gözlem ve
görüş kazanmaları sağlanıyordu. Yalnız enstitüden enstitüye
değil, kumanyasını battaniyesini yüklenip öğretmenleri
başlarında çevre köylere de yapılan yatılı inceleme gezileri
coğrafya amacı da taşırdı.
Hasanoğlan'a
giden Çifteler yapıcı ekibinden Abdullah Özkucur, orada işlerini
bitirdikten sonra yaptıkları ilginç yurt gezisini anlatıyor
anılarında:
Özel
bir vagon ayrılmıştı onlar için. Gezi planlarında Kayseri,
Sivas, Malatya, Adana, İskenderun vardı; Özkucur kimi yerleri bir
yıl önceki gezide görmüştü. İlk durakları Malatya Akçadağ
Köy Enstitüsü oldu; bir gece kaldılar orada. Yöreyi gezip
tanıdılar.Adana'nın Bahçe ilçesinde de bir gece kalarak Düziçi
köy Enstitüsüne vardılar.Dönüşte Adana'dan İskenderun'u
geçtiklerinde sanki coğrafya uzmanı olmuşlardı.Hele deniz kıyısı
onlar için bulunmaz bir fırsattı. Vapur, kayık, balıkçı
tekneleri vb. deniz araçları, İç Anadolu çocukları için
ilginçti. Belki içlerinde denizi ilk görenler vardı. Orada kimi
sosyal çalışmalara katıldıktan sora Ankara katarına takılmış
vagonlarına vardılar... Sarıseki, Payas, Dörtyol, Erzin,
Toprakkale, Mustafabeyli, Misis, Ceyhan, Adana gibi birbirinden güzel
yurt köşelerini görerek Gülek Boğazın-dan dağların arasına
giriyorlar. Tüneller geçiyorlar, dereler tepeler aşıyorlar.
Pozantı, Çiftehan, Ulukışla, Niğde derken, karlar altındaki
Kayseri'ye ulaştıklarında, Erciyas dağı beyaz bir dev gibi
karşılarında yükseliyordu.
Denizi
görmeyen Orta Anadolu çocuğu, treni görmeyen Batı Akdeniz
çocukları, bu yolla ülkenin coğrafyasını, sosyal ve ekonomik
yaşamını tanıma olanağı buluyordu. Gittikleri kaldıkları
yerlerde karşılanıp, oranın coğrafyasını inceliyor, tarihi
yapıları, fabrika vb. kurumları, sosyo-ekonomik durumu yansıtan
kuruluşları görüyorlardı.
KAYNAK: Pakize
TÜRKOĞLU,Tonguç ve KöyEnstitüleri,s.285-288
*İ.H.
Tonguç, Öğretmen Ansiklopedisi ve Pedagoji Sözlüğü,S.542
**Age,s.487
* * * * * * * * * * * * *
KAYNAK:
Yaşar Aladağ - “KÖY ENSTİTÜLÜLERİN ÇOCUKLARI” FACEBOOK
GURUBU