30 Nisan 2022 Cumartesi

KÖY ENSTİTÜLERİ / Özbek İNCEBAYRAKTAR

 

KÖY ENSTİTÜLERİ / Özbek İNCEBAYRAKTAR

Gökçeada (İmroz) Atatürk İlköğretmen Okulu'nun Okul Müdürü Özbek İncebayraktar'ın köy enstitüleri hakkındaki şiiri Yarının Türkiyesi 'ne olan umudumuzu da anlatır.(Selahattin Yıldırancan).

KÖY ENSTİTÜLERİ

Onlar,

Köy çocuklarıydı.

Kurumuş çalılar gibiydiler bozkırda.

Kavrulmuş ekinler gibiydiler.

Geldiler,

Yalın ayakları

Ve

Yırtık mintanlarıyla geldiler,

Gönen’e, Aksu’ya, Kepirtepe’ye.

Ezilmiş, sömürülmüş, horlanmış

Ve

Unutulmuştular bin yıldır.

Ferhat oldular,

Yardılar İdris Dağını.

Gürül gürül akıttılar suyunu,

Hasanoğlan’a.

Köroğlu oldular,

Kafa tuttular Bolu Beylerine.

Yıktılar saltanatını ağaların.

Tolstoy’u Balzac’ı okudular koyun güderken.

Mozart’ı, Bethoven’i çaldılar dağ başlarında.

Moliere’i, Sophokles’i oynadılar.

Horon teptiler Beşikdüzü’nde kol kola.

Halay çektiler Yıldızeli’nde türkülerle.

Diz vurdular Ortaklar’da efece...

Siz,

Her gece,

Mehtaba çıkarken Heybeli’de,

Onlar,

Duvar ördüler,

Çatı çattılar.

Yıldızlara bakarak yaz geceleri,

Harman yerlerinde yattılar.

Kazma salladılar yorulmadan.

Kerpiç döktüler

Kerpiç.

Sızlanmadılar hiç.

Yakıştı nasırlı ellerine,

Kitap ve çekiç.

Başladı yurt harmanında imece...

Bir gece,

Karanlık inlerinden sinsice,

Brütüsler çıktı ansızın.

Çektiler zehirli hançerlerini,

Vurdular sırtlarından haince...

Çıktı mağaralarından yarasalar,

Çıktı halk düşmanları,

Üşüştü sülükler gibi üstümüze.

Emdiler kanımızı,

Doymadılar.

Yıktılar umudunu Türkiyemin.

Aydınlık bir Türkiye gelir aklıma,

Kalkınmış bir Türkiye gelir,

Köy Enstitüleri denince.

Özbek İNCEBAYRAKTAR

* * * * * * * * * * * * * * * * *

KAYNAK: Selahattin Yıldırancan , “KÖY ENSTİTÜLÜLERİN ÇOCUKLARI” FACEBOOK GURUBU

* * * * * * * * * * * * * * * * *
Köy Enstitüleri eğitim ve öğretim ilkelerini bir yandan işe, bir yandan da memleket gerçeklerine, bu arada Anadolu'da Hititler'den beri yaşaya gelmiş verimli bir geleneğe, imeceye dayıyordu. O kadar ki, şimdi düşünüyoruz da, Köy Enstitülerine eğitim imeceleri denseymiş, belki bu kurumların özelliği halka daha iyi anlatılırmış diyoruz. İnsanların, hele yoksulların dağılmaya bereketli topraklarda bile kısırlaşmaya mahkum iş güçlerini birleştirmek, teklerin uzun zamanda, kaygılar, kuşkular içinde, asık yüz ve aç gözle yapacağını, çokluğun birbirini hızlandırıp çoşturan yüzlerce kolu, kafasıyla en kısa zamanda, güvenle türkü söyler gibi yapmak, Köy Enstitülerinin gerçekleştirmek istediği, yer yer, zaman zaman gerçekleştirdiği buydu; bozkırların kaderini değiştirebilecek duruma bununla geldiler; kuruluş yıllarının o görülmedik hızı, dirilten, yeşerten soluğu, dağ delen Ferhatlığı, yaşama ve çalışma sevinci bundan geliyordu.

Kaynak: Sabahattin Eyupoğlu / Köy Enstitüleri Üzerine – Cumhuriyet Gazetesi Kültür Kitapları, Nisan – 1999

http://girgin-huseyin.blogspot.com/2022/06/imece-sabahattin-eyuboglu.html

Hiç yorum yok: