14 Nisan 2022 Perşembe

KÖY ENSTİTÜLERİNDE TARİH VE COĞRAFYA DERSLERİ / Yaşar Aladağ


KÖY ENSTİTÜLERİNDE TARİH VE COĞRAFYA DERSLERİ / Yaşar Aladağ

TARİH DERSLERİ, çevreden başlayarak yakın yurt gezilerine çıkılarak, kazılara katılarak etkin biçimde yapılıyordu. Öğrencileri yakın çevredeki tarihsel eser ve olaylarla ilgilendirip onları inceletmeye özendirmek, tarih bilinci ve kavrayışı kazandırmak, Ulusal tarihimizi ve Kurtuluş Savaşımızı , insanlığın ileri atılımları, önemli savaşları, devrimleri, reform hareketlerini, bunların nedenlerini, ereklerini, koşullarını inceleterek; toplumların tarih içindeki yerini, ''kendi toplumlarının öteki toplumlar içindeki yerini kavratarak bugüne sağlıklı bakmalarına yardımcı olmak hedefleniyordu.Tarihi kişiler, tarihsel anıları olan kişiler enstitüye çağrılarak, anlattıklarından öğrencilerin yararlanması sağlanıyordu.

Tonguç bunu şöyle anlatıyor: "... Köy Enstitülerinde 1946'dan önceki yıllarda bazı ülkücü öğretmenler, tarih öğretiminde oldukça ileri adımlar atmışlardır. Öğrencilere yakın yurdun tarihsel değerlerini tanıtma, onları yurt gezilerine çıkarma, öğrencileri yazılı metinler üzerinde çalıştırma, derste harita, resim ve çeşitli araçlardan yararlanma, yazılı inceleme yapmaya hazırlama gibi yollar izlemişlerdir...”*

Tarih dersleriyle,öğrencinin kendi toplumunun ve çevresindeki ulusların devlet örgütü, ekonomisi ve teknik evrimini, tarihsel olaylarla ilgili kurumların evrimini inceleyerek öğrencilerin bu konularda bilinç kazanmasını sağlamak amaçlanıyordu. Eski uygarlıkları ve sanatları tanıtarak öğrencileri uygarlığa özendirmek gerekiyordu vb. (Program, s. 27)

Tarih dersi ve çalışmaları öğrencilere tarihsel zamanları ve günümüzü doğru kavrama alışkanlığı kazandırmak içindi. Bir tarih yatağı olan Anadolu'nun dört bir yanında kurulan enstitüler, o güne kadar hiçbir okumuşun el sürmediği, tersine yağmaladığı tarihi değerleri korumuşlar, çevrelerine bunu yaymaya çalışmışlardı.

Birinci sınıflara haftada ikişer, üçüncü dördüncü sınıflara birer saat olan COĞRAFYA DERSLERİnin amaçları:

"Öğrenciye kendi çevresinden başlayarak, insan topluluklarının içinde doğup büyüdükleri, doğayla insan arasındaki ve insanla yerküre arasındaki ilişkileri inceleyerek, insanların bulundukları çevreye esir olmadıklarını, daha iyi bir yaşam için elverişli duruma getirilebilecek güçte olduklarını kavratmak. Dünyayı yaşam kaynağı olması yönünden inceleyerek, öğrenciye bu konuda bilinç kazandırmak ve çeşitli ulusların ekonomik, sosyal, politik ve kültürel durumlarını ana hatlarıyla tanıtıp, yaşam düzeylerinin nedenlerini görmek. Ulusların birbirlerine olan gereksinimlerinin ve ortak çıkarlarının bilincine vardırmak. Coğrafya olaylarını öğrenme, tanıma ve okuma alışkanlığı kazandırmak, onlara ülkeyi her gün biraz daha bayındır, verimli, zengin, seçkin bir ülke durumuna getirme ülküsünü aşılamak. Coğrafya konularını işlerken, kendi ülkemizin sorunlarını göz Önünde tutmak, doğal zenginlikleri, tarım ve sanayi ürünlerini, ulaşım olanaklarını incelemek, ülkenin coğrafi konumunu iyi kavratmak..."** olarak belirlenmişti.

Bu amaçlara ulaşmada göz önünde tutulacak ilkeler:

*Öğrenciye gözlem alışkanlığı kazandırılması;

*yurt ve çevre gezileri yaptırarak ülkenin coğrafyasını kavramaları;

*kroki, plan, harita yapma ve kullanma alışkanlığı verilmesi;

*coğrafya dersi çerçevesinde yaratıcı çalışmalara yöneltilmesi,

*Meteorolojik gözlem ve çalışmalar yapılması, bu konudaki halk inanış ve bilgileri incelenerek dayandığı deneylerin enstitülerde kullanılması;

*coğrafya araçlarından en iyi şekilde yararlanılması;

*çeşitli araçlar, coğrafya tabloları ve haritaların bir yerde bulundurulup gösterilmesi.

*Enstitü kitaplığında öğrencilerin kolayca yararlanacağı ve coğrafya konularını içeren kitaplar, özellikle ekonomik coğrafya için özel haritalar bulundurulması.

*Her enstitüde öğrenci emeğiyle yapılacak koleksiyonların (toprak, maden, bitki ağaç vb.) enstitünün belli bir yerinde toplanması.

*Belli bir yere konulacak sabit karatahtaya, her ayın coğrafya olaylarının yazılması vb.

*Öğrencilere, yakın çevre ve yurt gezilerine çıkarılarak ülkeyi, çevreyi yakından tanımaları için gözlem, inceleme gezileri yaptırılması vb,(Program, s. 60)

Enstitüler arası yapıcı ekiplerin gidiş gelişleri, birinci amaçların yanında öğrencilerin ülke coğrafyasını öğrenmelerine başka okullarda olmadığı kadar büyük bir katkı sağlıyordu. Her yıl bir enstitüden ötekine giden yapıcı ekipleri, ayrıca bir yurt gezisine çıkarılarak coğrafyanın her alanıyla ilgili gözlem ve görüş kazanmaları sağlanıyordu. Yalnız enstitüden enstitüye değil, kumanyasını battaniyesini yüklenip öğretmenleri başlarında çevre köylere de yapılan yatılı inceleme gezileri coğrafya amacı da taşırdı.

Hasanoğlan'a giden Çifteler yapıcı ekibinden Abdullah Özkucur, orada işlerini bitirdikten sonra yaptıkları ilginç yurt gezisini anlatıyor anılarında:

Özel bir vagon ayrılmıştı onlar için. Gezi planlarında Kayseri, Sivas, Malatya, Adana, İskenderun vardı; Özkucur kimi yerleri bir yıl önceki gezide görmüştü. İlk durakları Malatya Akçadağ Köy Enstitüsü oldu; bir gece kaldılar orada. Yöreyi gezip tanıdılar.Adana'nın Bahçe ilçesinde de bir gece kalarak Düziçi köy Enstitüsüne vardılar.Dönüşte Adana'dan İskenderun'u geçtiklerinde sanki coğrafya uzmanı olmuşlardı.Hele deniz kıyısı onlar için bulunmaz bir fırsattı. Vapur, kayık, balıkçı tekneleri vb. deniz araçları, İç Anadolu çocukları için ilginçti. Belki içlerinde denizi ilk görenler vardı. Orada kimi sosyal çalışmalara katıldıktan sora Ankara katarına takılmış vagonlarına vardılar... Sarıseki, Payas, Dörtyol, Erzin, Toprakkale, Mustafabeyli, Misis, Ceyhan, Adana gibi birbirinden güzel yurt köşelerini görerek Gülek Boğazın-dan dağların arasına giriyorlar. Tüneller geçiyorlar, dereler tepeler aşıyorlar. Pozantı, Çiftehan, Ulukışla, Niğde derken, karlar altındaki Kayseri'ye ulaştıklarında, Erciyas dağı beyaz bir dev gibi karşılarında yükseliyordu.

Denizi görmeyen Orta Anadolu çocuğu, treni görmeyen Batı Akdeniz çocukları, bu yolla ülkenin coğrafyasını, sosyal ve ekonomik yaşamını tanıma olanağı buluyordu. Gittikleri kaldıkları yerlerde karşılanıp, oranın coğrafyasını inceliyor, tarihi yapıları, fabrika vb. kurumları, sosyo-ekonomik durumu yansıtan kuruluşları görüyorlardı.

KAYNAK: Pakize TÜRKOĞLU,Tonguç ve KöyEnstitüleri,s.285-288

*İ.H. Tonguç, Öğretmen Ansiklopedisi ve Pedagoji Sözlüğü,S.542

**Age,s.487

* * * * * * * * * * * * * 

KAYNAK: Yaşar Aladağ - “KÖY ENSTİTÜLÜLERİN ÇOCUKLARI” FACEBOOK GURUBU


Hiç yorum yok: