Kepirtepe'
de nefer, yaşamında rehberdin.
Memleketine, ailene sevdalıydın.
Yaşamının her anını verimli kılandın.
Ay ışığı sonatını
severdin.
Bir de Faruk Nafiz Çamlıbel'in Çoban Çeşmesi'ni.
Çoban Çeşmesi:“Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar
Tarihe karıştı eski sevdalar
Beyhude sesleniş, beyhude çağlar
Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi...”
İşte bir Köy Enstitülünün yaşam şekli, dünya görüşü. Sözün özü, iyi ki vardınız güzel insanlar, yaşamda hep rehberimiz oldunuz, olmaya da devam ediyorsunuz. Sizleri asla unutmadık, unutmayacağız da.
Yaşam yönteminiz bizlerin rehberi oldu ve olmaya da devam ediyor. Toprağınız bol olsun, ışıklar içerisinde uyuyun.
Hani bir söylem vardır ya: Mezarlıklar fani dünyaya açılan kapılardır.
Bu kapı fani dünyaya mı, ruhani dünyaya mı, manevi dünyaya mı açılır orasınıda siz düşünüverin gari,
Adeta özlü, duygu dolu bir söylem olan bu mezar taşı yazıtlarını önemsedim ve siz sevgili dostlarla paylaşmak istedim. Dostluk ve esenlik dileklerimle.
* * * * * * * * * *
“Köy
Enstitüleri yalnız köylüyü uyarmanın en kestirme yolunu
buldukları için değil, kentlerdeki ve başkentteki eğitim ve
öğretim sistemini temelinden sarstıkları için kapatılmışlardır.
Köy Enstitüleri on yıl hızlarını sürdürebilmiş olsalardı,
Türkiye'de orta ve yüksek öğretmenlerin çoğu öğrencilerinden
ders almak zorunda kalabilirlerdi.” (Sabahattin Eyüpoğlu – Köy
Enstitüleri Üzerine / Cumhuriyet Gazetesi Tarih ve Kültür Dizisi
Kitapları).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder