Beşikdüzü Haberleri: Yıkılan eski köy enstitüsü binaları için 'ahır' ifadesine tepki / Fatih TURAN
Fatih
TURAN- Selçuk BAŞAR/BEŞİKDÜZÜ (Trabzon), (DHA)- TRABZON'da,
1940'ta Beşikdüzü Köy Enstitüsü olarak kullanılan, ardından
öğretmen okulu ve lojmanına dönüştürülen sonra da atıl halde
kalan 8 bina, 500 kişilik öğrenci yurdu yapımı için
yıkıldı. Beşikdüzü Belediyesi resmi internet sitesi ve sosyal
medyada yaptığı açıklamada, 'Ahırları yıktık, yurt
yapıyoruz' ifadesini kullandı. Belgesellere de konu olan eğitim
binalarıyla ilgili duyuruda 'ahır' ifadesinin geçmesine tepki
gösteren köy enstitüsü mezunları, üzüldüklerini,
açıklamanın 'talihsizlik' olduğunu açıkladı. Belediye
Başkanı Orhan Bıçakçıoğlu ise "Bu binalar son
yıllarda ahır olarak kullanılıyordu. Biz yıkarken buradaki
hayvanları kolluk kuvvetleri marifetiyle çıkardık. Tepki
gösterenler olaya ideolojik yaklaşanlardır"
dedi.
Beşikdüzü'nde 1920'li yıllarda köy odası olarak
yapılan ve ilçe sakinlerinin eğitiminde kullanılan bina, 1940'ta
ise 8 bina olarak Beşikdüzü Köy Enstitüsü'ne
dönüştürüldü. Türkiye'deki ilk köy enstitülerinden biri
olan binalarda, çok sayıda öğrenci mezun oldu. Köy
enstitülerinin kapıtılmasının ardından binalar, 1971
yılına kadar öğretmen okulu olarak hizmet verdi, ardından da
öğretmen lojmanına dönüştürüldü.
Son yıllarda metruk
halde kalan binaların yıkılarak, yerine, Yüksek Öğrenim Kredi
ve Yurtlar Kurumu tarafından 500 öğrenci kapasiteli yurt inşaatı
yapılması için proje hazırlandı. Vardallı Mahallesi'ndeki 15
bin metrekare alan üzerine kurulması planlanan yurt binası için
ihale sürecinin tamamlanmasıyla projeye geçildi. 20 milyon liraya
mal olacak 10 katlı yurt inşaatı için binalar, yıkıldı.
'AHIRLARI
YIKTIK YURT YAPIYORUZ'
Beşikdüzü Belediyesi'nin resmi
internet sitesi ve sosyal medya hesabında, projenin tanıtımı için
"Ahırları yıktık, yurt yapıyoruz'' ifadeleri kullanıldı.
Belediye aynı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Yurt
binası için bugüne kadar verdiğimiz büyük uğraşların sonunda
bu yatırımı ilçemize kazandırmayı başardık. Büyük
mücadeleler verilerek bu aşamaya gelmenin hiç de kolay olmadığını
Beşikdüzü halkımızın bilmesini istiyoruz."
MEZUNLARDAN
TEPKİ
Binalar için kullanılan 'ahır' ifadesine, özellikle
köy enstitüsü mezunları başta olmak üzere, ilçe
sakinleri tepki gösterdi.
Beşikdüzü Köy Enstitüsü'nün
son mezunlarından olan Salim Kalay, 'ahır' benzetmesinin kendisini
çok üzdüğünü belirterek, "Beşikdüzü Köy Enstitüsü'nün
son mezunlarındanım. 1951-52'lerde mezun oldum. Burada başkanın
'ahır' ifadesi kullanılması beni sonsuza kadar üzmüştür.
Yıkılan binanın altı benim zamanında yemekhane, üstü de
derslikti. Daha üstü de kızların yatakhanesiydi. Orada dut
ağaçları vardı. Tüm öğrenciler eğlencelerini burada
yaparlardı, horon oynarlardı. Üzüldük, bizi temsil eden bir
yerdi. O okul olmasaydı Beşikdüzü nasıl olurdu?"
dedi.
'AHIR KELİMESİ ÇOK AĞIR OLDU'
Beşikdüzü Köy
Enstitüsü mezunlarından, emekli öğretmen Ahmet Gözaçan da
"Böyle bir söz keşke hiç söylenmemiş olsaydı. Köy
enstitüleri, Aydınlanma Devrimi'nin meşaleleridir. Bunu kabul
etmemiz mümkün değildir. Ahır kelimesi çok ağır oldu"
diye konuştu.
'BİZ AHIRDA MI ÖĞRETMENLİK YAPTIK?'
Emekli
öğretim görevlisi ve aynı zamanda Beşikdüzü Köy Enstitüsü'nde
bir süre idarecilik yapan Murat Cihan da 'ahır' benzetmesini büyük
bir talihsizlik olarak nitelendirerek şöyle dedi:
"Orada
uzun süre idarecilik yapmış bir eğitim görevlisiyim. O yıllarda
orada ahır falan yoktu. Döner sermayenin kapatılmasıyla ders için
orada bulanan inekler de satılmıştı. Sayın Başkanın böyle bir
benzetme yapması büyük bir talihsizliktir. Eğer art niyetli
değilse böyle bir benzetmenin yapılması mümkün değildir.
Oranın yurt olması güzel ama benzetme yanlış. Biz ahırda mı
öğretmenlik yaptık? Ahırda mı bunca aydınlanma sürecini
başlattık? Bu benzetmeye karşıyım. Binlerce kişi oradan mezun
ettik. Orada yetişen çiçekler ülkenin her tarafına güzel
kokular saçmıştır. Ahır kelimesini tasvip etmiyorum. Bu
benzetmeyi kınıyorum."
'KÖY ENSTİTÜLERİNİN AYRI BİR
YERİ VAR'
Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği (YKKED)
Beşikdüzü Şubesi Başkanı Osman Balta da 'ahır' ifadesi
kullanılmasıydı, belediyeye tepki gösterilmeyeceğini kaydederek
şunları söyledi:
"Bu duyuruda 'ahır' değil de 'Yurt
yapıyoruz' denilseydi bu hadise yaşanmayacak, hiçbir şey
olmayacaktı. 'Belki bir iş buluruz' diye artık yıkımları
seyreden bir toplum haline geldik. 'Ahır' kelimesi, aşağılama ve
biraz da olsa itibarsızlaştırmayı içeren bir söz. Bundan
rahatsız olundu. Ahır var mıydı? Evet vardı. Burada ahırlarda
hayvan beslenmesi konusunda uygulamalı ders işlenirdi. Toplumda köy
enstitülerinin ayrı bir yeri var. Sayın Başkan 'Ben onu
kastetmedim' diyebilir. Sizin ne olduğunuz değil, bu algının
tamiri beklenir. 'Maksadı aştı' gibi bir düzeltmeyle bu hatanın
telafisi mümkün olabilir."
'ÖZÜR DİLEMESİNİ
BEKLİYORUZ'
Cumhuriyet Halk Partisi Beşikdüzü İlçe
Başkanı Şakir Yenigün da Belediye Başkanı Orhan
Bıçakçıoğlu'nu kınadığını belirterek şunları ifade
etti:
"Başkan'ı kınıyorum çünkü çok talihsiz bir
açıklama. Bunu, burada yetişenlere yapılan bir hakaret olarak
nitelendiriyorum. Köy enstitülerine hiç yakışmayacak bir kelime,
bu ifade. Bu bizi son derece üzmüştür. Biz yurda asla karşı
değiliz, biz ilçemizdeki köy enstitüsünün tarihiyle
yaşatılmasından yanayız. Bu alan bir müze, bir milli park olarak
düzenlenebilirdi. Buradan mezun olanlar zaman zaman buraya
gelmekteler. Bu anılar yok oldu. Hele hele 'ahır' benzetmesi çok
ağır bir benzetme. Kendisi de burada okudu, babası da burada
memurluk yaptı. Onun da burada anıları geçmiştir. Anılarına bu
kadar saygısızlık yaptı ama buradan yetişen ve mezun olanlara bu
saygısızlığı yapmaması gerekirdi. Bu haberde 'ahır'
kelimesinin çıkarılması ve ilçe halkından özür dilenilmesini
bekliyoruz."
'AHIR KELİMESİ HİÇ DE ETİK OLMADI'
İlçe
sakinlerinden Nuran Günaçtı, insanların rencide edildiğini dile
getirerek, "Orada yaşayan insanlara bu yaklaşımı bir
hakaret olarak varsayıyorum. Çünkü 'ahır' kelimesi hiç de etik
olmadı. Elbette orada yurt yapılsın, biz buna karşı değiliz.
Ancak 'ahır' yaklaşımı insanları gerçekten rencide etti. En
azından oradaki insanların hatırına yetkililerden bir özür
bekliyoruz. Ahır, çok ağır oldu" ifadelerini kullandı.
İlçede oturan Abdullahvahap Salihoğlu da 'ahır' ifadesini
kabullenmediklerini vurgulayarak, "Beşikdüzü gibi bir kültür
yuvasında, bu kültürün devamlılığı ve kalıcılığı olmalı.
Söylemlerin hakaret değil de yapıcı olması dileğimizdir.
Birilerinin birilerine yaranma adına böyle bir sözü söylemesini
asla tasvip etmiyorum. Bu kelimeyi kabullenmiyorum" diye
konuştu.
BARODAN DA TEPKİ GELDİ
Tartışmalara neden
olan 'ahır' ifadesiyle ilgili Trabzon Baro Başkanlığı da bir
açıklama yayımladı. Belediye Başkanı'nın özür dilemesi
gerektiği belirtilen açıklamada şöyle denildi:
"Beşikdüzü
Köy Enstitüsü, 1940-1945 yılları arasında Cumhuriyet Devrimleri
doğrultusunda aydın öğretmenler yetiştirmiş, tarihi bir
misyonun uygulandığı, varlığı ve yetiştirdiği öğretmenlerle
Trabzon ilimizin gurur duyduğu bir yerdir. Bu anlamda Trabzon
Beşikdüzü Köy Enstitüsü'nü sadece bina olarak görmek,
Trabzon'a ve Beşikdüzü'ne verdiği haklı gururu hissetmemek,
cehaletle bile açıklanamayacak bir durumdur. Söz konusu alanın
tarihi misyonuna uygun olarak muhafaza edilmemesi zaten üzüntü
vericiyken, köy enstitüsünün kurulu olduğu ilçenin belediyesi
tarafından bu alanın 'ahır' olarak nitelendirilmesi, Cumhuriyet'i
ve onun aydınlanma felsefesini anlamamak ve tarih bilincinin
eksikliğini göstermekten başka bir şey değildir. Beşikdüzü
Belediyesi'ni Trabzon halkından özür dilemeye davet
ediyoruz."
BAŞKAN BIÇAKÇIOĞLU: BEN DE BU OKULDAN
MEZUNUM
Beşikdüzü Belediye Başkanı Orhan
Bıçakçıoğlu, kendisine yönelik eleştiri ve tepkilere
yanıt verdi. Bıçakçıoğlu, yıktıkları binaların içinden
ineklerin çıkartıldığını anlatarak, şunları
söyledi:
"Bahse konu arazideki 8 bina tarafımızca
yıkılmıştır. Bu binalar yıkımdan önce son yıllarda özellikle
son 10 yılda, ahır olarak kullanılmaktaydı. Biz yıkarken
buradaki hayvanları, inekleri kolluk kuvvetleri marifetiyle
çıkarttık. İlçemizde ikinci köy enstitüsü kurulmuştur, bu
doğrudur. Bu enstitü 1941'de kapatılmış yerine öğretmen okulu
kurulmuştur. Ben de bu okuldan mezunum. Bu arkadaşlarımızın
sıkıntısı farklı. İdeolojik yaklaşıyorlar. Bunlar korunması,
müze olması gereken binalarsa, ben burada 30 Mart'a göreve
başladım, benden önce 30 yıl boyunca burada başka ve CHP'li
belediye başkanları vardı. Neden kendi dönemlerinde bu binaları
korumadılar, müze yapmadılar ve restore etmediler? Bunu sormak
lazım."
'MAKSAT ÜZÜM YEMEK DEĞİL'
Yıkılan
binaların tarihi bir özelliği bulunmadığını ileri süren
Başkan Bıçakçıoğlu, "Buraya gelen hizmete karşı bunlar.
'Bu kadar hizmet Beşikdüzü'ne nasıl geliyor' diye şaşırıyorlar.
Bu binaları yıktık, yerine yurt yapılacak. Köy enstitüsüyle
hiçbir alakası yoktur. Bu binalar tarihi bir özelliği olmayan
binalardır, metruk yapılardı. Köy enstitüsünden kalma gerçekten
tarihi yapılar vardı ama onlar da CHP'li belediye başkanı
döneminde yıkıldı. Maksat üzüm yemek değil, siyasi polemik
yaratmak. Bildiğimiz yolda dosdoğru ilerleyeceğiz. Bizim
yatırımlarımız belki de il genelinde yapılmıyor"
ifadelerini kullandı.
BAŞKAN HABERLERE KONU OLMUŞTU
Öte
yandan, Belediye Başkanı Orhan Bıçakçıoğlu, 4 yıl önce,
ilçenin farklı noktalarındaki billboardlara, 'Kasabanın Şerifi'
imzasıyla; 'Kurban olurum size, çöpler poşette, saatinde',
'Kurban olurum size, hayvanlar köye' ve 'Kurban olurum size,
kaldırımlar hepimizin' yazılı bayram afişleri astırmıştı.
Başkan Bıçakçıoğlu, 2 yıl önce de ilçede yaşanan sel
felaketi sonrası yapımı süren teleferik projesi nedeniyle
kendisine eleştiriler yönetilmesini de "Turizme önemli bir
katkısı olacak bu projeyi yapacağız. Teleferik bir yerlerine mi
batmış? Sel ile teleferiğin ne alakası var?" yanıtını
vermişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder