9 Nisan 2008 Çarşamba

KÖY ENSTİTÜLÜLERİN RUHU BU SÖYLEMLERDE YAŞIYOR / ONUNCU YIL RUHU































* * * * * * * * * * * * * * * * * *  


Onuncu Yıl Nutku

Türk Milleti! Kurtuluş savaşına başladığımızın on beşinci yılındayız.

Bugün Cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu, en büyük bayramdır.

Kutlu olsun

Bu anda, büyük Türk milletinin bir ferdi olarak, bu kutlu güne kavuşmanın, en derin sevinci ve heyecanı içindeyim.

Yurttaşlarım! Az zamanda çok büyük işler yaptık.

Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan, Türkiye Cumhuriyetidir.

Bundaki muvaffakiyeti Türk milletinin ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak azimkârane yürümesine borçluyuz.

Fakat yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz.

Çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz.

Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız.

Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız.

Millî kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız.

Bunun için, bizce zaman ölçüsü, geçmiş asırların gevşetici ziyniyetine göre değil, asrımızın sürat ve hareket mefhumuna göre düşünülmelidir.

Geçen zamana nispetle, daha çok çalışacağız.

Daha az zamanda, daha büyük işler başaracağız.

Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur.

Çünkü, Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir.

Çünkü Türk milleti milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.

Ve çünkü, Türk milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir.

Şunu da ehemmiyetle tebarüz ettirmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin tarihi bir vasfı da, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir.

Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, fıtri zekâsını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek milli ülkümüzdür.

Türk milletine çok yaraşan bu ülkü, onu, bütün beşeriyete hakiki huzurun temini yolunda, kendine düşen medeni vazifeyi yapmakta, muvaffak kılacaktır.

Büyük Türk milleti, onbeş yıldan beri giriştiğimiz işlerde muvaffakiyet vadeden çok sözlerimi işittin.

Bahtiyarım ki, bu sözlerimin hiçbirinde, milletimin hakkımdaki itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım.

Bugün, aynı iman ve katiyetle söylüyorum ki, milli ülküye tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin, büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır.

Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile âtinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.

Türk Milleti; Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını, daha büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!

Maarif programımızın, maarif siyasetimizin temel taşı cehaletin giderilmesidir. Bu giderilmedikçe yerimizdeyiz… Yerinde duran şey ise geriye gidiyor demektir. Bir taraftan genel olan cehli gidermeye çalışmakla beraber diğer taraftan sosyal yapısı doğrudan işe dayalı, uygulamalı, etkili ve yararlı kuşaklar yetiştirmek gerekir…”

Hanımlar, Beyler! İtiraf edelim ki biz üç buçuk sene öncesine kadar cemaat halinde yaşıyorduk. Bizi istedikleri gibi idare ediyorlardı. Dünya bizi, temsil edenlere göre tanıyordu. Üç buçuk senedir tamamen millet olarak yaşıyoruz. Bunun gerçek kanıtı Hükümet biçimimiz ve nitelikli Hükümetimizdi ki onu Büyük Millet Meclisi diye ilan etti…” (Atatürk’ün söylev ve Demeçleri C: II, S: 48-49)

Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan oluşmuştur. Mümkün müdür ki bir kitlenin bir parçasını ilerletelim diğerini görmezden gelelim de kitlenin tamamı ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir topluluğun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı semalara yükselebilsin? Şüphe yok ki ilerleme adımları dediğim gibi iki cins tarafından beraberce atılmak, ilerleme alanında birlikte kararlı yürümek gerekir. Böyle olursa inkılap başarılı olur.” (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, C. II, S: 226-227.)










Hiç yorum yok: