* * * * * * * * * * * * * * * * * *
Onuncu Yıl Nutku
Türk Milleti! Kurtuluş savaşına başladığımızın on beşinci yılındayız.
Bugün Cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu, en büyük bayramdır.
Kutlu olsun
Bu anda, büyük Türk milletinin bir ferdi olarak, bu kutlu güne kavuşmanın, en derin sevinci ve heyecanı içindeyim.
Yurttaşlarım! Az zamanda çok büyük işler yaptık.
Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan, Türkiye Cumhuriyetidir.
Bundaki muvaffakiyeti Türk milletinin ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak azimkârane yürümesine borçluyuz.
Fakat yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz.
Çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz.
Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız.
Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız.
Millî kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız.
Bunun için, bizce zaman ölçüsü, geçmiş asırların gevşetici ziyniyetine göre değil, asrımızın sürat ve hareket mefhumuna göre düşünülmelidir.
Geçen zamana nispetle, daha çok çalışacağız.
Daha az zamanda, daha büyük işler başaracağız.
Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur.
Çünkü, Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir.
Çünkü Türk milleti milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.
Ve çünkü, Türk milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir.
Şunu da ehemmiyetle tebarüz ettirmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin tarihi bir vasfı da, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir.
Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, fıtri zekâsını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek milli ülkümüzdür.
Türk milletine çok yaraşan bu ülkü, onu, bütün beşeriyete hakiki huzurun temini yolunda, kendine düşen medeni vazifeyi yapmakta, muvaffak kılacaktır.
Büyük Türk milleti, onbeş yıldan beri giriştiğimiz işlerde muvaffakiyet vadeden çok sözlerimi işittin.
Bahtiyarım ki, bu sözlerimin hiçbirinde, milletimin hakkımdaki itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım.
Bugün, aynı iman ve katiyetle söylüyorum ki, milli ülküye tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin, büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır.
Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile âtinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.
Türk Milleti; Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını, daha büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
“Maarif
programımızın, maarif siyasetimizin temel taşı cehaletin
giderilmesidir. Bu giderilmedikçe yerimizdeyiz… Yerinde duran şey
ise geriye gidiyor demektir. Bir taraftan genel olan cehli gidermeye
çalışmakla beraber diğer taraftan sosyal yapısı doğrudan işe
dayalı, uygulamalı, etkili ve yararlı kuşaklar yetiştirmek
gerekir…”
“Hanımlar,
Beyler! İtiraf edelim ki biz üç buçuk sene öncesine kadar cemaat
halinde yaşıyorduk. Bizi istedikleri gibi idare ediyorlardı. Dünya
bizi, temsil edenlere göre tanıyordu. Üç buçuk senedir tamamen
millet olarak yaşıyoruz. Bunun gerçek kanıtı Hükümet biçimimiz
ve nitelikli Hükümetimizdi ki onu Büyük Millet Meclisi diye ilan
etti…” (Atatürk’ün söylev ve Demeçleri C: II, S: 48-49)
“Bir
toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan
oluşmuştur. Mümkün müdür ki bir kitlenin bir parçasını
ilerletelim diğerini görmezden gelelim de kitlenin tamamı
ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir topluluğun yarısı
topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı semalara
yükselebilsin? Şüphe yok ki ilerleme adımları dediğim gibi iki
cins tarafından beraberce atılmak, ilerleme alanında birlikte
kararlı yürümek gerekir. Böyle olursa inkılap başarılı olur.”
(Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, C. II, S: 226-227.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder