23 Haziran 2022 Perşembe

ONLAR KÖY ENSTİTÜLERİNE DÜŞMANDIRLAR ÇÜNKÜ / YAŞAR ALADAĞ


ONLAR KÖY ENSTİTÜLERİNE DÜŞMANDIRLAR ÇÜNKÜ / YAŞAR ALADAĞ

Malatya Akçadağ Köy Enstitüsü mezunu sayın Hasan Nedim ŞAHHÜSEYİNOĞLU anlatıyor:

Enstitüye gireli üç- dört ay olmuştu. Kümemiz (şube) nöbetçiydi. Sınıf arkadaşım Fikri Şen'le birlikte ikinci binanın nöbetçisiydik. Havalar soğuk ve dondurucu. Binanın tuvaletleri tıkanmıştı. Tüm çabalarımıza karşın açılmıyor, biriken pislik akmıyordu. Eğitimbaşı Remzi Pamir geldi, biraz izledi, sonra:

-Tuvalet deliğinde taş var elinizi sokun taşı çıkarın, dedi.

Fikri arkadaşımla işaretleştik, okuldan kaçmayı düşündük. Eğitimbaşı bunu sezinlemiş olacak ki, hemen ceketini çıkardı, kolunu sıvadı; tuvaletin deliğine birikmiş pisliğin içine elini daldırdı ve taşı çıkardı. Biriken pislik aktı. Bize:

-Gidin çamaşırhaneden bir kova sıcak su, sabun ve havlu getirin,dedi.

Sıcak suyu, havluyu, sabunu getirdik. Eline su döktük, sabunla yıkadı. Sonra elini ve kolunu burnumuza tutarak:

-Koku var mı?" diye sordu.

Arkasından

"Bu pislik suyla giden, iz bırakmayan pisliktir. Esas pislik iz bırakan pisliktir. Yani hırsızlık, ırza geçme, başkalarının emeğini gasbetme, adam öldürme gibi pislikler iz ve koku bırakan pisliklerdir. O tür pisliklerden sakınınız." dedi.

ŞİMDİ O ÇIKMAYAN LAĞIM KOKULARI İLE KOKANLARIN,KÖY ENSTİTÜLERİNİ SEVMESİ MÜMKÜN MÜ?

KAYNAK: Erdal ATICI,Anadolu'da Aydınlanma Ateşini Yakanlar, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Yayınları, Şubat 2010, s.113-115

Hiç yorum yok: