19 Kasım 2022 Cumartesi

Zaman Tünelinden esintiler - 10 : Büyük öğretmen Boykotuna dair bazı değerlendirmeler / Fakir Baykurt

 

Büyük öğretmen Boykotuna dair bazı değerlendirmeler / Fakir Baykurt

Fakir Baykurt boykotun üzerinden bir yıl geçtikten sonra yaptığı bir değerlendirmede TÖS ve İLKSEN tarafından gerçekleştirilen Büyük Öğretmen Boykotu, Türkiye işçi sınıfı ve sendikacılık hareketi tarihinin en önemli eylemlerinden biridir, ilk başarılı genel grevdir. Ancak bu eylem, başlangıçta gündeme getirdiği taleplerin gerçekleştirilmesini sağlayabildi mi? Bu sorunun yanıtını Fakir Baykurt boykotun üzerinden bir yıl geçtikten sonra yaptığı bir değerlendirmede şöyle vermektedir: “110.000 öğretmen boykot yaptık, somut bir sonuç alamadık. Grev hakkımızı vermediler. Personel Kanunu gene bildikleri gibi çıktı. Ve intibaklar çelişik, dolaşık! Evet! Fakat halkımız da boykota başladı. Köklü çözüm onun yenilmez gücüyle sağlanacaktır. Bizim çıkarımız, halkın çıkarlarıyla bitişik ve kaynaşık. Halkın davası başarıya erdiği gün, halk öğretmenleri olan TÖS üyeleri, toplumun en seçkin saygı ve sevgisine kavuşacaklardır. Maddi ve sosyal istekleri ancak o zaman kolaylıkla ve tamlıkla karşılanacaktır. Geçen yıl uyguladığımız Genel Öğretmen Boykotu’ndan çıkarabileceğimiz başlıca sonuç ve deney şudur bence: Boykot: Evet, fakat tek başımıza değil, Halkımızla birlikte! Boykot: Halk Boykotu!...” ( TÖS Gazetesi, Sayı 68, 15.12.1970)

Fakir Baykurt, Büyük Öğretmen Boykotu’nun hemen arkasından yayımlanan TÖS Gazetesi’nin 1 Ocak 1970 tarihli sayısında yaşananları şöyle değerlendiriyordu:

“Boykottan bizim çıkarmamız gereken derslere gelince:

“Boykot bitmiştir, fakat öğretmenin devrimci meslek savaşı bitmemiştir. Bilelim ki, bundan sonrası daha
çetindir. Meslek içi örgütlenmeyi ve meslek dışı ilişkileri sıkılaştırmak gerekir. Şube yönetim kurulları bütün okullardan, köy gruplarından birer temsilci şubelerle bağlantılarını geliştirmeli, Genel Merkez ve Şube ilişkileri de ağlamlaştırılmalıdır. İstek, öneri ve eleştiriler en çabuk yoldan gelip gitmelidir.
“En önemlisi halkla olan bağlantılardır. Öğretmen lokalleri kapalı kulüp biçiminden ve sadece oyun yeri olmaktan hızla çıkarılmalıdır. Lokallerimize gelen herkes, bizden en yüksek saygıyı ve ilgiyi görmelidir.

Buralarda toplum ve yurt sorunları tartışılmalı, oyun, içki, kumar içeri bile sokulmamalıdır. Bazı yerlerde halkın öğretmene bu kadar hasım hale getirilmesi karşısında, gruplar halinde halkın evlerine gidilmeli, vaktiyle eğitimsiz bırakıldıkları için bugün kolayca kandırılan yurttaşlarımızın, bundan sonraki eylemlerimizde, halk düşmanlarının isteklerine araç olmalarını istemiyorsak, onları eğitim ve bilimin ışığına bir an önce kavuşturmalıyız. Öğretmenlerin gerçek halk dostu, temiz yurt çocukları olduğu, yani gerçeğin ta kendisi bu yurttaşlarımıza bir an önce ve iyice anlatılmalıdır. Binlerce köyde, kasabada tek halk aydını olan öğretmenin lokalde oturmakla geçirilecek tek dakikası yoktur. Dakikalar gerçekten altındır.” (TÖS Gazetesi, Sayı 45, 1.1.1970)

Eylemin hemen arkasından kıyım başladı. TÖS de açığa alınan öğretmenlerle dayanışma kampanyası açtı. Yapılan açıklama şöyleydi: “Boykot yüzünden açığa alınan yüzlerce TÖS’lü ve örgütsüz öğretmenlerin Ocak 1970 yılı maaşları TÖS Genel Merkezince eksiksiz olarak ve zamanında
ödenmiştir. Açığa alınan öğretmenlerin görevlerine dönünceye kadar maaşları TÖS tarafından
verilecektir. Bu amaçla ‘TÖS Dayanışma Komitesi’ kurulmuştur. Yurdun dört bir yanından ‘Dayanışma
Kampanyası’na yardımlar gelmektedir. Öğretmenler, öğrenci velileri, işçiler, köylüler ve çeşitli devrimci kuruluşlar katılmaktadır. TÖS Öğretmen Dayanışma Kampanyasına katılanlar yardımlarını Ziraat Bankası Ankara Yenişehir Şubesinde 25700 sayılı hesaba yatırmaktadırlar. 
(TÖS Gazetesi, Sayı 46, 15.1.1970)
* * * * * * * * * *
* * * * * * * * * *

Hiç yorum yok: